19 Şubat 2008 Salı

2008

2008 İle Gelen Mali Sistem Değişiklikleri
Yeni yılla birlikte iş hayatını etkileyecek değişiklikler oldu,duyurular yapıldı,medya da bu konuda bilgi geçişleri var.

Başlıklarla,
· Asgari geçim indirimi,
· Fiili envanter denetimi,
· Kdv oranlarında değişiklik,
· Doktorların kredi kartı ile tahsilatı,

Asgari geçim indirimi

Bundan 20-25 yıl önceye kadar uygulanan,daha sonra kaldırılan bir sistem. İşçinin medeni durumu ve çocuk sayısına göre brüt ücretinden kesilen verginin azaltılması ile bir sosyal denge sağlamaya çalışmak diye tanımlanabilir. Asgari ücretli bekar işçi için bu aylık 42,19 YTL evli ve eşi çalışmayan 3 çocuklu işçi için 67,50 YTL daha az vergi ödemek demek oluyor bu. Ancak ülkemizde işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmeleri genellikle net ücret üzerinden yapıldığından bu ek gelir konusunda tartışmalar çıkabiliyor. Sistemde vergi ödeyen teorik olarak işçi ama uygulamada ödeme yükü işverene verilmiş, ve iş sözleşmesinde net ücrette anlaşma sağlanmış ise vergideki indirim işçiye nasıl geçecek?

Buna da çözüm olarak bu eski sistemi yeniden getirenler, hesaplana farkın işçiye ödenmesi şartıyla ödenecek muhtasar vergiden indirime izin veriliyor. Evet ya ek bordro ile ödeme yapılacak ya da bordroda bu indirim dikkate alınarak daha yüksek bir net ücret hesaplanacak, ödenecek ve işçiye imzalatılacak.

İndirim hesaplamada medeni durum ve çocuk sayısı önemli. Eşin çalışıp çalışmadığı da önemli.

Bu bilgilerin doğruluğunu araştırmak işverenin görevi, çünkü daha sonra haksızlığı anlaşılan indirim nedeniyle belirlenen vergi farkı, gecikme zammı ve uygulanacak vergi cezası ile işverenden alınacak, işveren kendisini yanıltan işçiye bunu rücu edebilir, tabi bulursa ve alabilirse. Bu nedenle işçiden vukuatlı aile nufus kaydı istemekte yarar var.

Fiili Envanter Sayımı

Maliye gelirlerini arttırmak ister (kim istemezki!). Bu amaçla her yıl sonunda çeşitli uygulamalar geliştirir, o dönemin maliye bakanı ya da gelirler genel müdürlüğünün yaratıcılığına göre çeşitlenir bunlar. Bazen en az 5000 YTL vergi matrahı isterler, azı yada zarar beyanı için sopa gösterirler, bazen asgari ücretin 12 katından az olmaz derler. Bu yılın trendi ise “Fiili Envanter Sayımı”. Yani işyerindeki malların maliye tarafından sayımı ile stok tespiti ve kayıtlarla karşılaştırılması. Ne gibi bir fayda sağlar böyle bir işlem?

Bir değil en azından iki fayda sağlar vergi tahsilatı için;
· Sürekli stoklarında artışa bağlı olarak ödenecek kdv çıkmayan ve hep devletten kdv alacaklı olup devreden kdv beyan edenlere bir ihtardır,bu durum doğal olarak karşılaşılan bir durum değil de kdv ödememek için başvurulan suni bir durum ise böylece tespit edilecektir,

· Gelir beyanında en kolay geliri aşağıya çekme yöntemi olan dönem sonunda stok değerini az göstermek yoluna gidişi bu yolla engellemek.
·
Nasıl oldu bu fiili sayım? Öncelikle maliye 2007 nin ilk sekiz ayında az yada hiç kdv ödemeyen mükellefleri ayırdı, bunlar riskli mükellefler. Aslında bu ayrımda biraz insafsızda davranmış, bırakın kdv ödemeyi işi gereği örneğin ihracattan dolayı kdv iadesi hakkı doğanları dahi bu listeye almış.Neyse bu mükelleflere birer yazı gönderdi “9-31 ocak tarihleri arasında her an kapınızı çalabilir ve fiili envanter yapabilirim, işyerinizde bu tarihler arasında defter ve faturalar hazır olsun.” Aslında bu yazıda sadece gelir arttırmaya yönelik panik havası yaratma amaçlıydı ve mali sisteme uygun olmayan bir içeriği vardı.

O kadar geniş bir süreyi gösterip her an belgeler hazır tetikte bekletmek diye bir durum söz konusu olamaz.

Uygulama şöyle oldu: 2007 nin ilk 8 ayında az kdv ödeyen ya da hiç ödemeyerek riskli sayılan işyerlerinden iş kolu itibarı ile fiili envanter yapılması kolay olanlara gidildi.(eczanelere değil,mobilyacılara mesela) gittikleri gün işyerinde var olan malı tespit ettiler. 31/12/2007 envanter listesi ile 31/12/2007 ile sayım günü arasındaki sürede alınan ve satılan mallara ait faturaları istediler, 31/12/2007 envanteri üzerinden bu faturalarla giriş ve çıkışlar yapıldığında sayım listesinin aynısına ulaşıldığı ise sorun yok,+ ya da - farklılıklar sorun var anlamında idi, sattın ama fatura kesmedin,aldın ama fatura almadın şeklinde eleştiriler, sattın ama fatura kesmedin yani kağıt üstündeki listeye göre fiili envanter listesi eksik ise aradaki fark kadar fatura kestirip beyan ettirmekle yetindiler. Tersi durum bu kadar kolay değil.

Kdv Oranlarında Değişiklik

Yıl sonunda aniden değişen kdv oranları var,pamukta ve toptan ette kdv yüzde 1 den yüzde 8 e çıktı. Perakende ette zaten 8 uygulanmakta olduğundan tüketici için değişen bir şey yok et tüketenler açısından. Ancak pamukta kdv nin 8 kat artması ilk anda bir panik yarattı, daha sonra yayınlanan tebliğ de bu işlemin aynı zamanda ½ oranında kdv tevkifatına da tabi olacağı açıklanınca kısmen rahatladı pamuk ihracatçıları.

Daha yaygın bir etkisi olacak olan kdv değişimi ise turizm sektöründe oldu.Bu sektör tabi sadece otel motel tatil köylerinden ibaret değil, restoran, kafe, lokanta, kahvehane, kıraathanelerde bu sektörün içinde.

Bunlardaki işlemler içki servisi hariç %18 den %8 e indi. İçki bunlardan hangisinde olursa olsun faturada ayrıca gösterilecek ve kdv si ayrı hesaplanacak.

Bu konuda bir yanlış yaklaşıma dikkat çekeyim, kdv %18 den %8 e indi bu durumda bunların fiyatları da %10 düşmek zorunda değil. Bu o hizmetin satıcısına kalmış bir şey. Fiyatında indirim yapıp yapmamaya o karar verecektir.

Bir diğer kdv oranı değişimi finansal kiralama konusunda oldu. 2007 sonuna kadarki uygulama da kiralamaya konu olan yatırım malının kdv oranı ne olursa olsun,onu leasing yolu ile alıyorsanız aylık ödemelerinize eklenen kdv nin oranı %1 idi. 2008 den itibaren ise bu %1 yok oldu, artık o malın kdv oranı ne ise bu işleme ait ödemeler için düzenlenen belgelerde de o kdv oranı geçerli olacak. Böylece finansal kiralamacılara ağır bir darbe vuruldu diyebiliriz. Ancak amaç dışı kullanımın yaygınlığı bunu gerekli hale getirmişti. Artık finansal kiralama mı yoksa kredi kullanmak mı sorusuna yanıt vermek daha kolay. Finansal kiralama da kiralama süresi sonuna kadar finansal kiralamaya konu olan değer finansal kiralama şirketinin aktifinde kayıtlı olduğundan bu yolla alımlarda alıcının bir teminat gösterme sıkıntısı olmuyor, eğer kredi kullanılacak olur ise teminat gerekiyor tabi.

Doktorların Kredi Kartı ile Tahsilatı

Bizde Tıp Fakültesi yok. (Hala yok, gerçekten niye yok,olsa şu memlekete düzgün doktor nasıl olur gösteririz ama nedense ihmal edilmiş, ediliyor) Evet aramızda doktor yok ancak doktor müşterisi çoktur.

O yüzden bu değişimi de ekleyeyim; 2008 haziran ayına kadar kredi katı ile tahsilat yapan doktor ve diş hekimlerinin kredi kartı slipleri yazar kasa fişi özelliği kazanacak.ancak burada da bir yanlış anlama olasılığı var,doktor “ben sadece nakit çalışıyorum” diyebilir, kimse onu kredi kartı kabul etmeye zorlayamaz.

Şimdilik bu kadarla bırakalım, gerçi yetkili müesseselerin kıymetli maden alım satımlarında belge düzeni, fason tekstilde kdv tevkifatı dönüşü,engellilere motorsuz araç tesliminde kdv nin tamamen kalkması gibi daha dar alanı ilgilendiren değişikler var ama hem çok tekniğe kaçmak hemde lafı uzatmak olacak.

Soru sormak isteyen 232-4251200 den arayıp sorabilir bu yukarıda yazdıklarım (ya da yazmadıklarım) hakkında.

Hiç yorum yok: