30 Ağustos 2010 Pazartesi

Duyuru 73-30/8/2010

Sayın Müşterimiz, 30/8/2010

İşçi ücretleri ve işyeri kiraları üzerinden ödenmesi gereken vergi ve sosyal güvenlik primlerinin yüksekliği ve bunları ödemeyen rakip firmaların sektörlerinde yarattığı olumsuz etkinin sonucu olarak daha az vergi ve prim yükü hedeflenerek işçilerin düşük ücretle kuruma bildirimi ve kira ödemelerinin vergi dairesine düşük bildirilmesine neden olmaktadır.

Bunun sonucunda da ödenmiş olmasına rağmen ödendiği kayda geçmeyen ücret ve kiralar nedeniyle işletmelerde kasa fazlası oluşmakta,bu tutar kasada da bekletilse, şirket ortakları yada firma sahibi tarafından çekilse de sorunlara neden olabilmektedir.Ayrıca elde edilen önceki yıl karlarının aslında doğal olarak firma sahiplerince çekilmiş olmasına rağmen,kar dağıtım stopajı ödememek için çekilmemiş görünüp şirket sermayesine eklenmeside kasa fazlasına neden olmaktadır.

Bu yolla muhtasar vergi ve sigorta priminde indirim sağlanmakta ancak bu tür ödemeler gider kaydedilemediğinden, kar yüksek kalmakta, bunun sonucunda da kurumlar vergisi yükselmektedir.Bu vergiyi daha aza çekebilmek için de bu kez firma stoklu çalışmakta ise stok değerleri gerçek dışı tutarlara çekilmektedir.Firma böylece hem gerçek giderleri hemde stok değerleri açısından gerçeği yansıtmayan mali tablolara mahkum olmaktadır.

Aslında firma kayıtlarının başka bir nedenlede olsa incelenmesi halinde bu durum, kasada nakit fazlası, stok değerlerinde düşüklük, randıman hesaplarında standartlardan sapma şeklinde dikkat çekici olabilmektedir.

Böyle bir tespitin sonucunda 3 farklı türde ek vergi talep edilebilir :
1-Kasada aslında mevcut olmayan ama kayıtlarda var görünen tutarı şirket ortaklarının çektiği kabul edilerek şirkete bu kişilerden faiz ödenmesi gerektiği ve bu faiz tutarının kurum karına eklenmesi gerektiği rapor edilerek bu tutar üzerinden ek kurumlar vergisi istenebilir,
2-Bu hesaplanan fark üzerinden katma değer farkı istenebilir,
3-Hesaplana faiz işletmeden ortaklarca çekilmiş kabul edilerek dağıtılmış kar payı stopajı istenebilir,

Ve tabi tüm bu hesaplanan ek vergilerin 2 katı kadar ceza ve vergilerin vade tarihleri ile tespit ve ödeme tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı da uygulanır.Gerçi bu tür bir denetim geçirildiğinde tarhiyat öncesi ve sonrası uzlaşma yada veregi davası ile karşılaşılacak tahribatın minimuma indirilmesi sözkonusudur, ancak bunları yaşamamak için yapılması gerekenler:
-Açıktan ödeme yapılmamalıdır.
-Biriken kasa fazlaları için kar dağıtımı yapılarak %15 oranında kar
dağıtım stopajı ödemeyi kabullenmek gerekir.

Yukarıda anlatılanlar esas olarak anonim ve limited şirketler için geçerlidir, bilanço usulünde kayıt tutuluyor olmasına rağmen “şahıs firması” durumundaki işletmelerde kasa fazlası,kar dağıtmak şeklinde bir sorun yoktur ama ücret ve kiralarda açıktan ödemeler nedeniyle stok değerlerine kadar uzanan sorun vardır.

İşçi ücretlerinin düşük bildiriminin yarattığı bir diğer risk ise, uzun yıllar aynı düşük ücretle çalıştığı kayda geçmiş olan işçinin, hele bir de her ay için imzaladığı bordrolar işveren tarafından düzenli muhafaza edilmiyor ise,herhangibir sosyal güvenlik denetiminde ya da işçi ile ibralaşma durumunda ortaya çıkmaktadır.

Biz müşterilerimizi bu tür durumlarda da elimizden geldiğince korumaya çalışmaktayız, ancak dikkat çektiğimiz konularda daha özenli olunması muhtemel sıkıntıların önünü baştan kesmek açısından yararlı olacaktır.

Yukarıdaki olumsuz uyarılardan sonra bir olumlu haberle mesajımıza son verelim;
Referandumda evet için gayret sarf etmekte olan hükümetten şöyle bir haber geldi,başbakanın esnaf sanatkarlar odaları birliği başkanı ile söyleşisinin basına yansımasına göre gerek sigorta primleri gerekse vergiler açısından borcu olanlara %0 faizli yeni bir yeniden yapılandırma çalışmaları sürmekte imiş, bayram sonrasında açıklanacakmış.Açıklama yapıldığında hemen harekete geçer duyururuz.

Saygılarımızla.