27 Şubat 2008 Çarşamba

Duyuru 48- 27/02/2008

Sayın Müşterimiz, 2008/Şubat


Birkaç gün sonra mart ayına gireceğiz.
Bir kış daha geçmiş olacak.Geçen yıldan boş barajlar dolmadan kış bitti diye yaza endişe ile bakacağız, ilkbaharda yağar diye umut edeceğiz.

Neyse konumuz bu değil tabi,
Mart ayı gerçek kişilerin (gerçek olmayan kişiler anonim şirketler, limited şirketler ve kooperatiflerdir) bir önceki yıl elde ettikleri gelirlerini beyan ettikleri aydır.

Defter tutan gerçek kişiler defterlerinde hesaplanan gelirlerine diğer gelirlerini eklerler (kira,ücret,kar payı faiz,zirai gelir gibi) ve beyan ederler.Bu mükellefler aslında işyerlerinden elde ettikleri gelir için yıl içinde verilen geçici vergi beyannameleri ile %15 oranında gelir vergisini peşin peşin ödediler,geçici vergi adı altında ödendi bu %15 oranındaki vergi.Eğer beyan edilecek gelir 7000 YTL ye kadar ise başka vergi ödenmeyecek,daha üstü için ek gelir tahakkuk edecek.

Defter tutmayanlar,eğer bu ek gelirlerden geçen yıl elde ettikleri var ve beyan sınırlarını aşıyor ise bu gelirleri,bu ay beyan ederler.

Eskiden var olan aile reisi beyanı yok artık,her vatandaş eğer varsa beyan etmesi gereken bir gelir, kendisi beyan ediyor.

Bilgisayar her geçen süre ile daha çok işe yarar hale geliyor,karşılaştırmalar yapılabiliyor,
artık eskiden söylenebilen,nereden bulacaklar/boşver demek zor.Çok kolaylıkla bulunabiliyor. Bu yüzden mutlaka var ise bu geliriniz,aile fertlerinizden birinin geliri,ya da yakınlarınızın bu tür gelirleri ve tereddütte iseniz beyanname vermek gereklimi değilmi diye,hemen vakit geçirmeden bize bilgi verin ki size yanıt verebilelim.Hemen diyoruz çünkü,25 mart beyanın son günüdür,
bu diğer gelirlerin istisna-muafiyet ve beyan sınırları yıllardır üzerinde oynana oynana o derece karışmıştır ki,bize de zaman tanımanız gerekir,doğru yanıtı vermek için çalışmamız gerekir.

Eğer beyan ediliyor ise bu ay geliriniz tahakkuk eden vergi, bu ayın ve temmuz ayının sonuna kadar 2 taksitte ödenebilir,tabi 2 ye bölmeye değmeyecek olanlar mart ayında tamamen ödenip bu konu unutulabilir.

Mart ayı ve gelir vergisi beyanı ilk konumuz idi,
Bugün yayınlanan 2008 yılının kısmi af kanunu var birde gündemimizde,
Sizin beyan edip de ödeyemediğiniz değil,
Vergi idaresinin size vergi ve ceza ihbarnamesi göndererek vergicilik diline göre,
ikmalen ,resen yada idarece tarh ettiği ve ödenmemiş olan verginiz var ise bunu mart ayı sonuna kadar uzlaşma isteyerek, uzlaşma sonrası kesinleşen tutarı aylık binde 2 faizle 18 taksit ile ödeyebileceksiniz.
Kısaca budur bu af dedikleri.Sorusu olan bize iletirse kapsama giriyor mu,girmiyor mu bakarız.
Evet başvuru için son gün 31 mart.

Saygılarımızla.

Ali İsmet Tekin

20 Şubat 2008 Çarşamba

Duyuru 47- 21/02/2008

"Aşağıdaki taşıtlarla yapılan taşımalar bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır. a) Özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar. d) Gerçek kişiler adına hususi olarak kayıt ve tescil edilmiş kamyonet cinsi taşıtlarla yapılan ve hem taşımanın hem de taşınan eşyanın ticari olmadığı taşımalar."………….
………………………...

"a) Ticari amaçla; il sınırları dahilinde yapılan eşya taşımaları ile belediye sınırları ile mücavir alanı içinde yapılan şehir içi eşya taşımalarında kullanılan ve toplam yüklü ağırlığı 3,5 tonu geçmeyen taşıtlarla yapılan taşımalar için 31/7/2009 tarihine kadar yetki belgesi alma şartı aranmaz. Bu durumda olanlar için söz konusu tarihe kadar yetki belgesi ücretinde % 94 oranında indirim uygulanır. Ticari amaçla olmamak ve sadece kendi esas iştigal konusu ile ilgili olmak kaydıyla; eşya taşımalarında kullanılan ve toplam yüklü ağırlığı 3,5 tonu geçmeyen taşıtlarla yapılan eşya taşımaları için 31/7/2009 tarihine kadar yetki belgesi alma şartı aranmaz. Bu durumda olanlar için söz konusu tarihe kadar yetki belgesi ücretinde % 94 oranında indirim uygulanır. Bu şekilde yetki belgesi alanların/alacak olanların, yetki belgesi eki taşıt belgesine toplam yüklü ağırlığı 3,5 tondan fazla olan taşıt/taşıtlar kaydedilmez. Ancak yetki belgesi alındıktan sonra yetki belgesi eki taşıt belgesine toplam yüklü ağırlığı 3,5 tondan fazla olan taşıtın/taşıtların kaydedilebilmesi için ödenen indirimli yetki belgesi ücreti ile yetki belgesinin indirimsiz ücreti arasındaki farkın ödenmesi ve bu Yönetmeliğin, 12 ile 13 üncü maddelerindeki şartların sağlanması şarttır." "m) Bu Yönetmeliğin Geçici 2 nci maddesine göre, ilk defa yetki belgesi alanlardan; K türü dışındaki yetki belgesi sahipleri 31/12/2008 tarihine kadar, K türü yetki belgesi sahipleri ise 31/7/2009 tarihine kadar durumlarını bu Yönetmeliğe uygun hale getirmek zorundadırlar."

Sayın Müşterimiz,
Yukarıdaki alıntı son günlerin sorunu K2 belgeleri hakkında.
Bugün resmi gazetede yayınlanan bu yönetmelik değişikliği ile,
Özel oto ve römorku,gerçek kişi adına hususi olarak kayıtlı kamyonet kapsam dışıdır deniyor ve
uygulamanın K belgeleri için 31/7/2009 a kadar ertelendiği,bu tarihe kadar sadece il sınırı dahilinde taşıma yapanlara %94 indirim yapılacağı açıklanıyor.

Son günlerde çok soru alıyorduk,
Aslında bizim çalışma alanımız dışında ama yardımcı olmaktan da memnunuz,

Saygılarımızla.

Ali İsmet Tekin-21/2/2008

19 Şubat 2008 Salı

2008

2008 İle Gelen Mali Sistem Değişiklikleri
Yeni yılla birlikte iş hayatını etkileyecek değişiklikler oldu,duyurular yapıldı,medya da bu konuda bilgi geçişleri var.

Başlıklarla,
· Asgari geçim indirimi,
· Fiili envanter denetimi,
· Kdv oranlarında değişiklik,
· Doktorların kredi kartı ile tahsilatı,

Asgari geçim indirimi

Bundan 20-25 yıl önceye kadar uygulanan,daha sonra kaldırılan bir sistem. İşçinin medeni durumu ve çocuk sayısına göre brüt ücretinden kesilen verginin azaltılması ile bir sosyal denge sağlamaya çalışmak diye tanımlanabilir. Asgari ücretli bekar işçi için bu aylık 42,19 YTL evli ve eşi çalışmayan 3 çocuklu işçi için 67,50 YTL daha az vergi ödemek demek oluyor bu. Ancak ülkemizde işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmeleri genellikle net ücret üzerinden yapıldığından bu ek gelir konusunda tartışmalar çıkabiliyor. Sistemde vergi ödeyen teorik olarak işçi ama uygulamada ödeme yükü işverene verilmiş, ve iş sözleşmesinde net ücrette anlaşma sağlanmış ise vergideki indirim işçiye nasıl geçecek?

Buna da çözüm olarak bu eski sistemi yeniden getirenler, hesaplana farkın işçiye ödenmesi şartıyla ödenecek muhtasar vergiden indirime izin veriliyor. Evet ya ek bordro ile ödeme yapılacak ya da bordroda bu indirim dikkate alınarak daha yüksek bir net ücret hesaplanacak, ödenecek ve işçiye imzalatılacak.

İndirim hesaplamada medeni durum ve çocuk sayısı önemli. Eşin çalışıp çalışmadığı da önemli.

Bu bilgilerin doğruluğunu araştırmak işverenin görevi, çünkü daha sonra haksızlığı anlaşılan indirim nedeniyle belirlenen vergi farkı, gecikme zammı ve uygulanacak vergi cezası ile işverenden alınacak, işveren kendisini yanıltan işçiye bunu rücu edebilir, tabi bulursa ve alabilirse. Bu nedenle işçiden vukuatlı aile nufus kaydı istemekte yarar var.

Fiili Envanter Sayımı

Maliye gelirlerini arttırmak ister (kim istemezki!). Bu amaçla her yıl sonunda çeşitli uygulamalar geliştirir, o dönemin maliye bakanı ya da gelirler genel müdürlüğünün yaratıcılığına göre çeşitlenir bunlar. Bazen en az 5000 YTL vergi matrahı isterler, azı yada zarar beyanı için sopa gösterirler, bazen asgari ücretin 12 katından az olmaz derler. Bu yılın trendi ise “Fiili Envanter Sayımı”. Yani işyerindeki malların maliye tarafından sayımı ile stok tespiti ve kayıtlarla karşılaştırılması. Ne gibi bir fayda sağlar böyle bir işlem?

Bir değil en azından iki fayda sağlar vergi tahsilatı için;
· Sürekli stoklarında artışa bağlı olarak ödenecek kdv çıkmayan ve hep devletten kdv alacaklı olup devreden kdv beyan edenlere bir ihtardır,bu durum doğal olarak karşılaşılan bir durum değil de kdv ödememek için başvurulan suni bir durum ise böylece tespit edilecektir,

· Gelir beyanında en kolay geliri aşağıya çekme yöntemi olan dönem sonunda stok değerini az göstermek yoluna gidişi bu yolla engellemek.
·
Nasıl oldu bu fiili sayım? Öncelikle maliye 2007 nin ilk sekiz ayında az yada hiç kdv ödemeyen mükellefleri ayırdı, bunlar riskli mükellefler. Aslında bu ayrımda biraz insafsızda davranmış, bırakın kdv ödemeyi işi gereği örneğin ihracattan dolayı kdv iadesi hakkı doğanları dahi bu listeye almış.Neyse bu mükelleflere birer yazı gönderdi “9-31 ocak tarihleri arasında her an kapınızı çalabilir ve fiili envanter yapabilirim, işyerinizde bu tarihler arasında defter ve faturalar hazır olsun.” Aslında bu yazıda sadece gelir arttırmaya yönelik panik havası yaratma amaçlıydı ve mali sisteme uygun olmayan bir içeriği vardı.

O kadar geniş bir süreyi gösterip her an belgeler hazır tetikte bekletmek diye bir durum söz konusu olamaz.

Uygulama şöyle oldu: 2007 nin ilk 8 ayında az kdv ödeyen ya da hiç ödemeyerek riskli sayılan işyerlerinden iş kolu itibarı ile fiili envanter yapılması kolay olanlara gidildi.(eczanelere değil,mobilyacılara mesela) gittikleri gün işyerinde var olan malı tespit ettiler. 31/12/2007 envanter listesi ile 31/12/2007 ile sayım günü arasındaki sürede alınan ve satılan mallara ait faturaları istediler, 31/12/2007 envanteri üzerinden bu faturalarla giriş ve çıkışlar yapıldığında sayım listesinin aynısına ulaşıldığı ise sorun yok,+ ya da - farklılıklar sorun var anlamında idi, sattın ama fatura kesmedin,aldın ama fatura almadın şeklinde eleştiriler, sattın ama fatura kesmedin yani kağıt üstündeki listeye göre fiili envanter listesi eksik ise aradaki fark kadar fatura kestirip beyan ettirmekle yetindiler. Tersi durum bu kadar kolay değil.

Kdv Oranlarında Değişiklik

Yıl sonunda aniden değişen kdv oranları var,pamukta ve toptan ette kdv yüzde 1 den yüzde 8 e çıktı. Perakende ette zaten 8 uygulanmakta olduğundan tüketici için değişen bir şey yok et tüketenler açısından. Ancak pamukta kdv nin 8 kat artması ilk anda bir panik yarattı, daha sonra yayınlanan tebliğ de bu işlemin aynı zamanda ½ oranında kdv tevkifatına da tabi olacağı açıklanınca kısmen rahatladı pamuk ihracatçıları.

Daha yaygın bir etkisi olacak olan kdv değişimi ise turizm sektöründe oldu.Bu sektör tabi sadece otel motel tatil köylerinden ibaret değil, restoran, kafe, lokanta, kahvehane, kıraathanelerde bu sektörün içinde.

Bunlardaki işlemler içki servisi hariç %18 den %8 e indi. İçki bunlardan hangisinde olursa olsun faturada ayrıca gösterilecek ve kdv si ayrı hesaplanacak.

Bu konuda bir yanlış yaklaşıma dikkat çekeyim, kdv %18 den %8 e indi bu durumda bunların fiyatları da %10 düşmek zorunda değil. Bu o hizmetin satıcısına kalmış bir şey. Fiyatında indirim yapıp yapmamaya o karar verecektir.

Bir diğer kdv oranı değişimi finansal kiralama konusunda oldu. 2007 sonuna kadarki uygulama da kiralamaya konu olan yatırım malının kdv oranı ne olursa olsun,onu leasing yolu ile alıyorsanız aylık ödemelerinize eklenen kdv nin oranı %1 idi. 2008 den itibaren ise bu %1 yok oldu, artık o malın kdv oranı ne ise bu işleme ait ödemeler için düzenlenen belgelerde de o kdv oranı geçerli olacak. Böylece finansal kiralamacılara ağır bir darbe vuruldu diyebiliriz. Ancak amaç dışı kullanımın yaygınlığı bunu gerekli hale getirmişti. Artık finansal kiralama mı yoksa kredi kullanmak mı sorusuna yanıt vermek daha kolay. Finansal kiralama da kiralama süresi sonuna kadar finansal kiralamaya konu olan değer finansal kiralama şirketinin aktifinde kayıtlı olduğundan bu yolla alımlarda alıcının bir teminat gösterme sıkıntısı olmuyor, eğer kredi kullanılacak olur ise teminat gerekiyor tabi.

Doktorların Kredi Kartı ile Tahsilatı

Bizde Tıp Fakültesi yok. (Hala yok, gerçekten niye yok,olsa şu memlekete düzgün doktor nasıl olur gösteririz ama nedense ihmal edilmiş, ediliyor) Evet aramızda doktor yok ancak doktor müşterisi çoktur.

O yüzden bu değişimi de ekleyeyim; 2008 haziran ayına kadar kredi katı ile tahsilat yapan doktor ve diş hekimlerinin kredi kartı slipleri yazar kasa fişi özelliği kazanacak.ancak burada da bir yanlış anlama olasılığı var,doktor “ben sadece nakit çalışıyorum” diyebilir, kimse onu kredi kartı kabul etmeye zorlayamaz.

Şimdilik bu kadarla bırakalım, gerçi yetkili müesseselerin kıymetli maden alım satımlarında belge düzeni, fason tekstilde kdv tevkifatı dönüşü,engellilere motorsuz araç tesliminde kdv nin tamamen kalkması gibi daha dar alanı ilgilendiren değişikler var ama hem çok tekniğe kaçmak hemde lafı uzatmak olacak.

Soru sormak isteyen 232-4251200 den arayıp sorabilir bu yukarıda yazdıklarım (ya da yazmadıklarım) hakkında.

7 Şubat 2008 Perşembe

Duyuru 46- 07/02/2008

Bu çalışma şu an sonuçlandırılmış değil,Maliye Bakanlığınca başbakanlığa gönderildi ancak daha imzalanıp yayınlanmadı,ön muhasebe birimi olan müşterilerimize başka kaynaklardan duymadan bilgilenmiş olmaları için gönderiyoruz:

2007 Yılına İlişkin Ba Bs Bildirimi: 2007 yılında bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir yıl içinde KDV hariç, ÖTV dahil bir kişiden ya da bir kurumdan aldıkları ya da sattıkları mal ve hizmetlerin toplamı 30.000 YTL'yi aşıyorsa; bu alışlarını " Ba" formuyla, satışlarını ise "Bs" formuyla bildirme yükümlülüğü getirilmişti.Aynı tebliğde beyannamelerini elektronik ortamda veren mükelleflerin zorunlu olarak bu formları da elektronik ortamda bildirecekleri belirtilmiştir.2007 yılına ilişkin bildirimler, 2008 yılı şubat ayının sonuna kadar bildirilecektir.2008 Yılına İlişkin Ba Bs Bildirimi: Yıllık olarak verilmekte olan "Ba" ve "Bs" formları 2008 yılından itibaren aylık olarak verilme zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır. 1. Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin Ba ve Bs formlarını doldurup 2008 yılında aylık olarak bildirme zorunluluğu bulunmaktadır.2. Beyannamelerini elektronik ortamda bildiren mükellefler bu formları da elektronik ortamda bildireceklerdir.3. 2008 yılında bir kişi ya da kurumdan KDV hariç, ÖTV dahil 8.000 YTL'yi geçen mal ve hizmet alışları form "Ba", satışları "Bs"nin II. bölümünü doldurulmak suretiyle, bu tutarın altında kalanlarında formun III. Bölümünde diğer mal ve hizmet alımları toplamı olarak tek satırda belirtmek suretiyle bildirimde bulunulacaktır.4. 2008 yılının herhangi bir ayında alış ve satışlarının tamamı 8.000 YTL'nin altında kalmış olsa bile yine "Ba" ve "Bs" formunun III. Bölümü diğer mal ve hizmet alımları satırı doldurulmak suretiyle bildirimde bulunulacaktır.5. Her ayın bildirimi, takip eden ayın 5'inden daha ertesi ayın 5'ine kadar bildirilmesi gerekmektedir. Örneğin 2008/nisan ayına ilişkin Ba ve Bs formları, 5 mayıs -5 haziran arasında bildirilecektir.Uygulamanın yeni olması nedeniyle ve 2008 yılına mahsus olmak üzere Ocak, Şubat, Mart dönemlerine ilişkin olarak ayrı ayrı düzenlenen Ba ve Bs bildirim formları, 2008 yılı Nisan ayının 5 inci gününden itibaren Haziran ayının 5 inci günü akşamına kadar verilebilecektir. 2008 Nisan ayı ve müteakip aylarda ise düzenli olarak takip eden ayın 5'inden ertesi ayın 5'ine kadar bir aylık sürede bildirilecektir.Özellik Arzeden Hususlar: 1- Bildirimlerin elektronik ortamda verilmesinde, bildirimlerin verilmiş sayılabilmesi için onaylama işleminin yapılması şarttır. Onaylama işlemi en geç, bildirimlerin verilmesi gereken son gün saat 24:00'ten önce tamamlanmalıdır.2- Bildirim formlarını elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, kesinlikle kağıt ortamında bir daha bildirim formu vermeyeceklerdir. Vergi daireleri kağıt ortamında verilen (elden veya posta ile) bildirim formlarını hiçbir şekilde kabul etmeyecektir.3- Bildirimlerin verileceği tarihten önce bağlı oldukları vergi dairesi değişen mükellefler bildirim formlarını, halen bağlı oldukları vergi dairesinin mükellefi olarak göndereceklerdir.4- Bildirimler Yeni Türk Lirası (YTL) olarak doldurulacak ve 1 YTL altında kalan tutarlar dikkate alınmayacaktır. Diğer bir ifade ile, kuruş bilgileri ihmal edilecek ve bildirimlerde kesinlikle gösterilmeyecektir. 5- Bildirim formlarına belirlenen haddi aşan ithalat ve ihracat işlemleri de yazılacaktır. Ba bildirim formunun doldurulmasında, Türkiye'de mükellef olmayanlardan yapılan alımlar için satıcının vergi kimlik numarası "1111111111" olarak kodlanacaktır. Bs bildirim formunun doldurulmasında ise, Türkiye'de mükellef olmayanlara yapılan satışlar için alıcının vergi kimlik numarası "2222222222" olarak kodlanacaktır. 6- Mükellefler, elektronik ortamda verdikleri bildirim formlarını onayladıktan veya kağıt ortamında bildirimde bulunduktan sonra, verdikleri bildirim formunda hata yaptıklarını belirlemeleri halinde düzeltme yapabilirler. Ancak, düzeltme bildirimi süresinden sonra verilmiş ise, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 nci maddesi hükmü uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilecektir. 7- Düzeltme işleminde ilk bildirim formu tamamen iptal edilmekte ve ikinci defa verilen bildirim formu geçerli kabul edilmektedir. Bu sebeple, düzeltme yapması gereken mükelleflerin, yeni bildirim formunu, daha önce bildirimde bulunulmamış gibi tüm alım-satım bilgilerini içerecek şekilde doldurmaları gerekmektedir.Bildirimlerin sadece bir tanesinde hata yapıldığının belirtilmesi halinde, sadece hata yapılan bildirim formunun (Form Ba veya Form Bs) düzeltilmiş haliyle bildirilmesi yeterlidir.Kağıt ortamında düzeltme amacıyla verilecek bildirim formları, otomasyona geçmemiş mal müdürlüklerine bir dilekçe ekinde verilecektir. 8- İşini bırakan (terk eden) mükellefler bildirim formlarını işin bırakıldığı tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar vermek zorundadırlar. Bu bildirimler; kullanıcı kodu, parola ve şifre almış mükelleflerce veya 3568 sayılı Kanuna istinaden yetki almış meslek mensuplarınca verilecektir. Bildirim formlarının verileceği vergi dairesi, mükelleflerin en son bağlı bulundukları vergi dairesidir.Tasfiyesi devam eden mükellefler bildirimlerini, tasfiye süresince aylık dönemler halinde vereceklerdir. Tasfiye sonunda ise bildirimler, tasfiyenin sonuçlandığı tarihten itibaren otuz gün içinde tasfiye memuru veya 3568 sayılı Kanuna istinaden yetki almış meslek mensupları tarafından verilecektir.9- Bilanço esasına göre defter tutmakta iken, işletme hesabı esasına geçen mükellefler, işletme hesabına geçtikleri yıldan itibaren bildirimde bulunmayacaklardır.Buna karşın, işletme hesabına göre defter tutmakta iken, bilanço esasına geçen mükelleflerin, bilanço esasına geçtikleri yılın ilk ayından itibaren bildirim formu verme zorunlulukları bulunmaktadır. 10- Birden fazla şubesi bulunan mükellefler bildirim formlarını şube bazında değil, şube bilgilerini birleştirmek suretiyle merkezden tek bir form halinde vereceklerdir.11- Bir kişi veya kurumdan yapılan alışlar Form Ba'da tek satır olarak, bir kişi veya kuruma yapılan satışlar da Form Bs'de tek satır olarak gösterilecektir.Buna göre, aynı mükellefin birden fazla şubesinden yapılan alışlar, muhasebe sistemi gereği ayrı ayrı takip edilse bile, Form Ba'da tek satır olarak gösterilecektir. Aynı şekilde, aynı mükellefin birden fazla şubesine yapılan satışlar da, muhasebe sistemi gereği ayrı ayrı takip edilse bile, Form Bs'de tek satır olarak gösterilecektir.12- Bir kişi veya kurumdan yapılmış olan ve belirlenen haddi aşan alımlar, Ba bildirim formu ile bildirilecek; bu alımların bir kısmı daha sonra iade edilmişse, bu iadeler -belirlenen haddin üzerinde olması halinde- Bs bildirim formunda satış olarak gösterilecektir.Aynı şekilde, bir kişi veya kuruma yapılmış olan ve belirlenen haddi aşan satışlar, Bs bildirim formu ile bildirecek; bu satışların bir kısmı daha sonra iade alınmışsa, bu iadeler -belirlenen haddin üzerinde olması halinde- Ba bildirim formunda alım olarak gösterilecektir.13- Herhangi bir mal ve hizmet alımına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya yansıtılan kur farkı gelirleri/giderleri de bildirimlere dahil edilecektir.14- Bildirim formları özel tüketim vergisi dahil olarak doldurulacaktır. Diğer bir ifade ile, bildirim formlarını düzenlerken özel tüketim vergisi ayrıştırılmayacak, alım ve satımlar özel tüketim vergisi dahil tutarlarıyla gösterilecektir.15- Mükellefler, Vergi Usul Kanununun 235 nci maddesi hükmü gereğince müstahsil makbuzu düzenlemek suretiyle yapmış oldukları alımlarını Form Ba ile bildirmek zorundadırlar. Müstahsil makbuzu ile yapılan alımlar, gelir vergisi tevkifatı yapılmadan önceki brüt tutarları ile bildirilecektir.16- Bildirim formlarını elektronik ortamda veya kağıt ortamında belirlenen süre içinde vermeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 nci maddesi hükmü uyarınca işlem yapılacaktır.SONUÇ: Bilanço usulü defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alışlarına ve satışlarına ilişkin "Ba" ve "Bs" formlarından 2007 yılına ilişkin olanların yıllık olarak 2008 şubat ayının sonuna kadar, 2008 yılındaki alış ve satışlara ilişkin formlar ise aylık olarak bildirilecektir.Uygulamanın yeni olması nedeniyle 2008 ocak, şubat, mart aylarına ilişkin sadece bu 3' aylık bildirimler mükelleflerin istemesi halinde 5 nisan - 5 mayıs arasında, Nisan ve müteakip aylar ise takip eden ayların 5'inden ertesi ayın 5'ine kadar aylık olarak bildirilecektir.Bakanlık bilgisayar ortamında çapraz denetimle alış ve satış bilgilerinin yanlışlığını kısa sürede belirleyebilmektedir.Bu formlarının doldurulmasına yeterli özen gösterilmemesi halinde, çapraz denetimlerde uyumsuzlukların ortaya çıkacağı muhtemeldir. Uyumsuzluğun tespiti durumunda bu mükelleflerin öncelikle incelemeye alınacağı ve haklarında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 nci maddesi hükmü uyarınca işlem yapılacağı tebliğde bildirilmiştir.