25 Nisan 2008 Cuma

VERGİ LEVHASI

Vergi levhası hemen her iş yerinde gördüğümüz, üzerinde işyeri adresi ve ödediği vergiye yönelik bilgilerin yer aldığı bir belgedir.Vergi levhası ile ilgili düzenleme Vergi Usul Kanununun 5’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında; “Gelir vergisi mükellefleri (kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar…” Bu düzenlemenin gerekçesi ise; “yurttaşlar arasında ortak bir vergi ödeme şuurunun yaratılması ve vergi alınmasında kamuoyu baskı ve desteğinden yararlanılmasıdır.” Şeklinde açıklanmıştır. Bu düzenleme ile gelir vergisi mükelleflerine ve sermaye şirketlerine, vergiye matrah olan kazanç tutarları ile bu kazançları üzerinden tahakkuk eden vergileri gösterir levhayı, iş sahipleri ve mükellefler tarafından kolayca görülüp okunabilecek şekilde iş yerlerine asma zorunluluğu getirilmiştir.

Bu konuya yönelik olarak Maliye Bakanlığı, çeşitli tebliğlerde ve iç genelgelerde bu konuda açıklamalar yapmıştır.

1- Vergi Levhası Asmak Mecburiyetinde Olanlar: Mevcut düzenlemelere göre, ticari kazanç sahipleri, (basit usulde vergilendirilenler dahil) zirai kazanç sahipleri, (Gelir Vergisi Kanununun 52’nci maddesinin altıncı fıkrasında sözü edilen yazıhaneyi açmış olanlar) serbest meslek erbabı,adi şirketler,kollektif şirketler,adi komandit şirketler,anonim şirketler, limited şirketler, eshamlı komandit şirketler vergi levhası asmak mecburiyetindedirler. Adi ortaklıklar,kolektif ve adi komandit şirketler de bu zorunluluğun kapsamındadır.Ancak bunlar her bir ortak için ayrı ayrı levha düzenleyerek asmak zorundadırlar.Sermaye şirketleri gayri faal/tasfiye halinde olsalar dahi vergi levhası tasdik ettirmek ve asmak zorundadırlar.

2- Vergi Levhası Asmak Mecburiyetinde Olmayanlar: Yukarıda sayılanların dışında kalan; kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, yabancı kurum şubeleri ve irtibat büroları, mükelleflerin bir iş yeri açmaksızın gezici olarak veya pazar takibi suretiyle faaliyet gösterdikleri yerler, işletme aktifine kayıtlı ücret karşılığı yük veya yolcu taşımacılığı yapmayan taşıt araçları, sadece üretim faaliyetlerinin yapıldığı fabrikalar, imalathane ve atölyeler gibi mekanlar, Kendi nam ve hesabına bir işyeri açmaksızın mutad meslek olarak Gelir Vergisi Kanununun 18’inci maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunanlar, irtibat bürosu olarak kullanılan yerler, müşterilerine ait fabrikalarda veya iş yerlerinde bulunan ve onların çalışanlarına yemek üretilerek servis yapılan mutfak ve yemekhanelere, vergi levhası asma zorunluluğu bulunmamaktadır.

3- Vergi Levhasının Asılacağı Yerler: Vergi levhası asmak mecburiyetinde olan mükellefler bu levhaları iş yerlerinin; merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına, çiftçiler doğrudan doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerini yapmak için açtıkları yazıhanelerine, taşıt işletmelerinde taşıtların her birine, iş sahipleri ile müşteriler tarafından kolayca okunup görülebilecek şekilde asacaklardır. Mükelleflerin iş merkezleri dışında muhtelif şube, satış mağazası, showromları, kat ve reyonların bulunması halinde, her biri için vergi levhası asılması zorunlu olmakla birlikte merkez için tasdik ettirilen levhanın baskı suretiyle matbaada çoğaltılan örneklerinin kullanılması da mümkündür.Vergi levhası asmak mecburiyetinde olan mükellefler yukarıda sayılan gelir unsurları dolayısıyla verdikleri beyannamelerinde, başkaca gelir unsurları da bulunabilir. Ancak bu durumda olanlar, sadece ilan zorunluluğu olan gelirlerine ilişkin bir ayıklama yapmaksızın, beyan olunan toplam gelire göre levhalarını düzenlemek zorundadırlar.

4- Vergi Levhası Tasdik Zamanı: Yeni işe başlayan mükellefler, mükellefiyetlerinin tesis edildiği tarihten itibaren bir ay içinde vergi levhası tasdik ettirmek ve asmak zorundadırlar. İşe devam eden mükelleflerin ise her yıl Mayıs ayı içerisinde geçmiş yılla ilgili olarak vergi levhasını tanzim ve tasdik ettirmeleri gerekmektedir.Özel hesap dönemine tabi mükelleflerin ise vergi levhalarını, gelir veya kurumlar vergisi beyannamesini verme süresini izleyen ayın sonuna kadar, iş nevi, iş yeri adresi veya bağlı olduğu vergi dairesinin değişmesi halinde bu değişiklik, değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren bir ay içinde tasdik ettirmeleri gerekmektedir.Genellikle yeni işe başlamalarda; mükellefiyet tesisi ve işe başlama bir aylık süre içerisinde olmaktadır. Bazen bu zaman aralığının bir aydan fazla olduğu da olmaktadır. Bu durumlar da vergi levhasının tasdik ettirme ve asılması zorunluluğu; İşe başlanıldığı tarih değil, mükellefiyet tesisi tarihinden itibaren bir ay içerisin de tasdik ettirilerek asılması gerekmektedir.

5- Vergi Levhasını Tasdike Yetkililer ve Bildirim: Vergi levhaları, gelir veya kurumlar vergisi bakımından bağlı bulunulan vergi dairesine tasdik ettirilerek kullanılmaktadır. Ancak vergi levhası tasdik işlemlerinin her yıl Mayıs ayının son günlerinde vergi dairelerinin iş yükünü artırdığı mükellefler açısından da gereksiz zaman kaybına yol açtığı gerekçesi ile bu tasdik yetkisi, 272 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile, 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına (Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlere) da verilmiş bulunmaktadır. Vergi levhası asmak mecburiyetinde olan mükellefler, bu kapsamda; SM., SMMM.’lerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 24/a maddesi uyarınca defterlerini tutmak üzere sözleşme düzenledikleri SM veya SMMM’lere, 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış işletmelerinde bağımlı olarak çalışan SM. veya SMMM.’lere, Vergi Beyannamelerinin SM. ve SMMM.’lerce İmzalanması Hakkında 4 sıra no.lu Genel Tebliğ uyarınca beyannamelerini imzalattıkları meslek mensuplarına, 18 sıra no.lu SM., SMMM. ve YMM.’lik Kanunu Genel Tebliği uyarınca beyannamelerini tasdik eden yeminli mali müşavirlere de tasdik ettirebileceklerdir. Yukarıda sayılan meslek mensupları, yıl içinde yeni işe başlayan mükelleflerin vergi levhalarını mükellefiyetin tesis edildiği tarihten itibaren bir ay içinde tasdik edebilecekler ve vergi levhası tasdik edilirken mutlaka vergi dairesince verilmiş vergi kimlik (sicil) numarasını arayacaklardır. Bu şekilde vergi levhasının tasdik işlemi yapılan mükelleflere ilişkin bildirimi ise tasdik süresinin (mükellefiyete başlama tarihinden itibaren bir ay) bitim tarihinden itibaren 25 gün içinde yapılacaktır. Meslek mensupları, sözleşme düzenledikleri mükelleflerin ve kendilerinin vergi levhalarını tasdik edebileceklerdir. Her yıl Mayıs ayı sonuna kadar vergi levhasını tasdik ettikleri kişilerin ad ve soyadları (tüzel kişilerde unvanları) ile vergi kimlik numaralarına ilişkin bilgileri içeren listeleri, Haziran ayının 25’ine kadar kendilerinin bağlı olduğu vergi dairelerine bir yazı ile bildirmek zorundadırlar. Vergi Daireleri de bu listede yer alan mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairelerine bu durumu bildirmeleri gerekmektedir.

6- Vergi Levhasında Ceza Uygulaması: Vergi levhası asma ve bulundurma zorunluluğuna uymayan mükelleflere Vergi Usul Kanununun 353’üncü maddesinin 4 numaralı bendine göre özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. (2008 yılı için 149.- YTL’dir) Levhasını tasdik ettikleri mükellefleri vergi dairesine zamanında bildirmeyen veya eksik bildiren meslek mensuplarına ise aynı Kanunun mükerrer 355’inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. (2008 yılı için 1.490.- YTL’dir) Ceza kesebilmek için meslek mensubuna ayrıca yazılı bildirim yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Gerçeğe aykırı olarak vergi levhası tasdik ettiği tespit edilen meslek mensupları ise 3568 sayılı Kanuna göre gerekli disiplin ve cezai kovuşturma yapılmak üzere bağlı oldukları mesleki teşekküllere bildirilmektedir.
SONUÇ
Vergi levhası asmak mecburiyeti, toplumu oluşturan bireylerin yaptıkları iş karşılığında ne kadar vergi ödediklerinin yine toplumun diğer bireyleri tarafından kanuni ölçüler içerisinde bilinebilmesi ve bu yolla kamuoyu denetimi ve baskısı oluşturulabilmenin bir aracı olarak ihtiyaçtan doğmuş ve halen kullanılmaya devam edilmektedir. Bakanlık, vergi dairelerinin iş yükünü artırdığı gerekçesi ile vergi levhası tasdik işlemlerinin meslek mensuplarınca da yapılmasını uygun görmüştür. Fakat mevcut uygulamada meslek mensubu tasdik ettiği kişilere ait levha bilgilerini bağlı olduğu vergi dairesine bildirmekte, bağlı bulunduğu vergi dairesi de bu listedeki kişilerin vergi dairelerine yazı ile bildirmekte o vergi daireleri de bu bilgileri sisteme kaydetmektedir. Bu işleyiş vergi dairelerinin iş yükünü azaltmadığı gibi aksine daha da artırmaktadır. Bu uygulamadan vazgeçilerek, meslek mensubunun tasdik ettiği kişilere ait levha bilgilerini elektronik ortamda bu kişilerin vergi dairelerine bildirmesinin sağlanmasının daha faydalı olacağı kanaatindeyim.

KAYNAKÇA : 1- Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri (142, 143, 146, 177, 272) 2- Vergi Usul İç Genelgesi (1999/3 ), Uygulama İç Genelgesi (2002/6) 3- Gel. Gen. Müd. Özelgeleri (11.6.1997/24212, 16,12,1997/54447, 23.02. 2000/8551, 17.10.2000/47121,)

(maliforumdan alıntıdır.)

8 Nisan 2008 Salı

Çoluk Çocuğa SSK.

Çoluk Çocuk Acele SSK’ya kaydettirilmeli mi?

Meclis'te görüşmeleri süren Sosyal Güvenlik Reformu, emeklilik yaşını kademeli olarak 65'e yükseltiyor. Düzenlemenin yürürlük tarihi 1 Ağustos 2008.Yürürlük tarihi bu ama asıl tartışma konusu olan 65 yaş 2048 de devreye girmiş olacak,yani 40 yıl içinde emeklilik yaşı kademeli olarak 65 e yükselecek.Reform hayata geçmeden önce sigortalı olanlar üç önemli avantaj elde edecek;
erken emeklilik,
yüksek maaş ve
emeklilik sonrası çalışma fırsatı.

Haber özeti bu.Tabi bununla kalınmıyor,bir yandan mecliste tartışmalar sürer,dışarıda sendikalar diğer mesleki kuruluşlar bazen hep birlikte,bazen biraz parçalanmış olarak direniş eylemleri yaparken,popülist medya yazarları da boş durmuyor,yazıyorlar.En önde gelenleri de,en tanınmışları olan Şükrü Kızılot.
Kızılot ve benzerleri yazdılar,bizim müşterilerimiz ve yakınları da okudular ve toplu bir eylem başladı.

Bir arkadaşım,şu millete firesiz toplu eylem yaptıran tek konu belediye otobüsünde kazara cep telefonu çalması diyordu,şimdi çoluk çocuğu aynı anda işe alıp çalıştırma eylemi başladı buna ek olarak.
İlk,orta,lise,yüksek okulda okuyan/okumayan erkek/kız tüm çocuklar 2008 mart/nisandan itibaren sigortalıdır artık.Hepsi bu dönemde iş buldular işe alındılar.Ama çalışmaları pek fazla sürmeyecek gibi,kimi 3-5 gün kimi 1-2 hafta sonra işten çıkarılıyorlar.

Evet işin resmi görüntüsü bu,peki gerçek durum ne?
Analar balar sorumlulukları icabı çocuklarına emeklilik süresinde 5 yıl iskonto,emekli aylığında bir miktar fazlalık ve emekli olduktan sonra hem emekli aylığı alma hemde çalışabilme hakkı sağlamak için çocuklarını kendilerine yada yakınlarına ait işyerlerinde sigortalı göstermeye çalışıyorlar.

Bana sorduklarında verdiğim yanıt şöyle:
Bu yapacağınız işlem 40 yıl sonrasına bir yatırımdır.Siz 40 yıl içinde ülkemizde,dünya da neler olup bitecek tahmin edebiliyormusunuz? 4 yıl sonrasını? 4 ay sonrasını?
Şimdi anlatacaklarım sizi vazgeçirecek hatırlatmalar ama ben bunlara rağmen yaptırın diyeceğim çünkü bunu bir kez aklınıza takmışsınız,içinizde kalacak sürekli keşke yapsamıydım diyeceksiniz, o nedenle yaptırın,çünkü önemli bir bedeli de yok.
1-Daha böyle bir yasa çıkmadı,çıkması için ve çıkmaması için karşılıklı mücadele var.
2-Çıktığını kabul edelim geçecek süre içinde sizin bakış açınızdan daha kimbilir kaç adet olumlu yada olumsuz bu konuda yasa çıkacak ve neler değişecek.
3-SSK yı batıran Demirel kaynaklı oy avcılığı yasaları idi,genç yaşta emekli olanlar ve SSK nın kaynaklarının olumsuz,alakasız ve verimsiz alanlara kaydırılması idi.Şimdi SSK nın böyle bir girişime sessiz kalacağını düşünmek zor.Ancak şimdilik yorum yapmıyorlar.Topluca bir para yatacak kasalarına ne için 40 sonrası işin,Allah bereket versin diyorlardır sadece.
4-Ayrıca kurum bütçeyi doğrultmak için olur olmaz,akıl almaz cezalar yazıyor,kabahati sadece işyeri açıp istihdam yaratmak olan işverenlere,ki bunu da bir fırsat bilerek bu çoluk çocuğu çalıştırdım diyen işverene bir süre sonra sen beni aldatmaya çalıştın diye ceza yazabilir,kurumun cezaları asgari ücretin katları şeklinde uygulanıyor.

Netice: Ülkemizde sosyal güvenlik/emeklilik konusu hala gemisini kurtaran kaptan şeklinde.yani ne ssk ne bağ-kur ,ne de emekli sandığına bel bağlayıp onların vereceği aylıkla düzgün bir yaşam sürme şansı pek yok yaşlılıkta,çalışırken kendin alacaksın önlemini,bu emekli aylığına ekleme yaparak toplam gelirini daha iyi seviyeye çıkarmayı şimdiden kendin planlayacaksın.
Ve tabi bunu aynen çocuklarına da öğreteceksin.

7 Nisan 2008 Pazartesi

SM-SMMM-YMM

SM
SMMM
YMM

3 grup var bizim meslekte.
SM ler lisans diploması olmayan,ya yasa çıktığında zaten çalışmakta olduğundan bu ünvanı alan, ya da ticaret lisesi veya 2 yıllık yüksek okuldan mezun olup sınavla bu ünvanı alanlar,bunlar defter tutuyor,beyanname veriyor ancak SMMM deki YMM ye göre kısıtlı inceleme ve onaylama yetkileri yok.
Bence bir şekilde bu 3 ü 2 ye indirmek zaten gerekli.
Yolu da sınav tabi ama sınav nasıl yapılacak zor yaparlarsa çakar bu senelerdir sadece defter işleyip kulaktan dolma bilgilerle idare edenler.Önemli olan şu andan sonra sm ruhsatı verilmeyerek emekli olup büro kapatan yada ölenlerle sm kalmaması ,
avukatlık yasası çıktığında da böyle çırak kalfa yolu ile bu işi yapanlar varmış,dava vekili denmiş onlara hak tanınmış son dava vekili de işten bir şekilde çekilince yok olmuşlar.
O yasada bir yenilik ymm nin isterse smmm olarak çalışabilmesi.
Bu yasaktı,bence mantıksız bir yasaktı.
Yine en çok bizim camiada yankı yapan yenilik odalar birliği başkanının en az 5 yıl ymm olarak fiilen çalışması şartı ve 2 dönemden fazla başkanlık yapamama sınırı.Chp başkan vekili Mustafa Özyürek bizim bir önceki birlik başkanımızdı adam devlet memuru ayrılıyor ymm ruhsatını otomatik alıyor,sonra hiç ymm bürosu açıp serbest çalışmadan siyasi ilişkilerle birlik başkanı oluyor,şimdi bu 5 yıl şartına en çok bunlar bozuluyor,onlara göre haksızlık,hak kısıtlaması imiş.
Şimdikilerin çoğu 1990 dan beri başkan.
Yani artık ne smmm ne ymm onlar artık başkan.
Ve seçimdelerdede şu an uygulanmayan nispi temsil getiriliyor,şimdiki yöneticilere göre buda çok büyük haksızlıkmış.
şu anki uygulamada 1000 oy kullanıldı mesela,501 bir taraf aldı 499 diğeri tüm delegeler yönetim denetim vs hepsi 501 oy alanın oluyor.
Nispi temsilde oransal paylaşım olacak,buna itiraz ediyorlar,
kimler,
chp liler,
kendi partilerinde de demokrasi anlayışları böyle,
bu tür yerlerde de aynısını savunuyorlar,
sonra akp gibi yobaz kökenli parti daha demokrat görünüp öne,bunlar iyice yavaş-bitik olduklarından, daha çok öne fırlamış görünüyor.
Memleketin kaderi.